21 Azer- Yirmibir Azer
Pişeveri (Pishevari, Pishavari), Azerbaycan Démoķrat Firqesi (ADF) ve Azerbaycan Milli Hökümeti (AMH) Görüt, Belge, Yazı ve Araşdırma Saxlancı


Saturday, March 04, 2006  


MILLI HÜKÜMET VE ZENCAN'IN FEODALLERI

Oguz AFSARLI
oguz_afsarli@yahoo.com

Ikinci Dünya Savasi döneminde Zencan Eyaletinde [1] yaklasik 150.000 kisi yasamaktaydi. 1945 yillarinda bölgenin merkezi olan Zencan kentinde yaklasik 50000 nüfusun yasadigi bilinmektedir (Nazari: 129). 1150 köy ve yerlesim alanindan olusan bu eyalette çesitli asiretler yasamaktaydi.

20. yüzyilin baslarinda bölgede hiçbir büyük fabrika bulunmamaktaydi. Bölgenin sanayisini ise çok sinirli sayida olan atölye ve küçük isletme yerleri olusturmaktaydi. Zencan kentinde kibrit fabrikasi, deri, dokuma ve halicilik gibi is yerlerinin bulundugu bilinmektedir. Bölgede altin, kursun, bakir ve zaç madenlerinin bulunmasi bu eyaletin önemini ciddi sekilde artirmaktaydi. Bölgenin zengin kaynaklari yabancilarin da dikkatini çekmisti. Ikinci dünya savasindan önce Zencan'in bakir ve altin madenlerini ellerinde tutan Almanlar ile Hollandalilar, Ikinci Dünya Savasi baslamasi ve Ruslarin bölgeye girmesi (1941) ile makinelerini birakarak ülkelerine geri dönmüslerdi.

Bu eyaletin ekonomik hayatinda tarim çok önemli rol oynamaktaydi. Zencan eyaletinin tarim sektörü güçlü oldugu sebebi ile 19. yüzyilin son çeyreginde Iran'in bugday deposu olarak adlandirilmisti. Tarim sektörünün yani sira hayvanciligin da gelistigi bilinmektedir. Birçok nehrin olma nedeniyle bölgenin ekonomik hayatinda meyve yetistirme sektörünün de önemli yeri vardi. Bu sektörün gelismesi ile bazi yan sanayinin de olusmaya baslamasi dikkat çekmisti. Özellikle Abher civarindaki üzüm sektörü nedeni ile Hisam Abad'da bir çok sarap fabrikasinin kuruldugu bilinmektedir.

Zencan bölgesinde ekonomik hayatin temel sektörünün tarimin olusturmasi, sosyal, ekonomik ve siyasal sonuçlar dogurmaktaydi. Bölge nüfusunun çogu köylerde yasmakta ve tarim isleri ile ugrasmaktaydilar. Köylülerin yaklasik %80'ni toprak sahibi degillerdi ve Aglarin topraklarinda çalismaktaydilar. Bir tarim bölgesi olan Zencan eyaleti hanlar ve agalarin hükümranligi altindaydi. Bölge feodal bir yapiya sahipti. Bu feodal yapinin kökenleri bölgenin tarihinden kaynaklamaktaydi.

Bölgenin Asiret ve Feodal Yapisi

Afsarlar, Kazvin'in güneybatisindaki yöreden baslayip (bu yöre simdi Afsar adini tasimaktadir) Sayin Kale ve Sultâni'ye kadar uzanan bölgeler ile kuzeydeki Yukari ve Asagi Tarim'da, güneyde Afsar Kislaklari diye adlandirilan bölgede ve hatta Halhal çevresinde yogun bir sekilde yasamaktadirlar. Bunlar bes büyük kabileden olustuklarina göre Zencan bölgesi Hamse adiyla ve burada yasayan Türkler genellikle Hamselû (Hamse) Afsari denilirler. Hamse Afsarlarinin çogunun Eberlü oymagindan oldugu bilinmektedir.

16. yüzyilin baslarinda Safevi Hanedaninin Tebriz ve Kazvin kentlerini baskent olarak belirlemelerinin ardindan Zencan bölgesinde çesitli Türk asiretleri özellikle Afsar (Avsar) boyunun degisik kabileleri yerlesmeye baslamislardi. Bu kabileler, Afsar Hanedani'nin hakimiyeti ele geçirmesinde büyük bir çaba göstermislerdir. Afsarlilar döneminde (1736-1804) bu bölgede yerlesen asiretlerin reisleri kendi topraklarinda yerel hükümet kurarak merkezi yönetime vergi vermekle hükümetlerinin devam etmesini saglamislardi.

Afsar Hanedanindan sonra Hükümeti ele geçiren Zendiye iktidarinin kurucusu Kerim Han bölgedeki asiretlerin yerel hükümetini taniyarak Zülfikar Han Afsar Hamseyi bölgenin hakimi (vali) olarak atadi. Zülfikar Han, Kerim Han Zend'in ölümünden hemen sonra 1783'de Kazvin, Hamadan ve Rest eyaletleri ele geçirdi ve bölgede bir bagimsiz hükümet kurdu. Bu hükümet Zülfikar Han'in 1785'de ölüm tarihine kadar devam etti. Zülfükar Han'in ölümünün ardindan baska bir asiretin reisi olan Ali Han Afsar ve daha sonralar Zayir Han Usanlu bölgenin hakim oldular.

Zendiyeden sonra Kaçar iktidarinin kurucusu Aga Muhammed Han, Afsarlarin yerel hakimiyetini kabul etti. Ancak bu asiretlerin, merkezi hükümete karsi isyanlari nedeniyle Kaçar Hanedaninin ikinci Sahi olan Fethali Sah Kaçar'in 11. oglu olan Abdullah Mirza Dara'yi bu bölgenin hakimligine seçti. Abdullah Mirza bölgenin demografik yapisini degistirmek amaciyla çevredeki Mokadem asireti ve bazi Kurt asiretlerini bölgeye göç etmelerini sagladi. Bunun yani sira bazi asiretleri özellikle Usanlu asiretini bölgeden göç etmeye zorladi. Abdullah Mirza'nin yürüttügü böyle politikalar sebebi ile Zencan bölgesinde yasayan asiretlerin büyük çogunlugu merkezi hükümeti kendilerine karsi düsman olarak nitelendirmeye basladilar. Bu sebepten dolayi Kaçar asiretine mensup Darayi ailesinin bölgede güçlenmesine karsi yerel güçler ciddi sekilde direnmekteydiler.

Merkezi hükümete karsi direnen asiretler güçsüzlestirilirken merkezi yönetimi destekleyen asiretler ciddi sekilde güç kazanmaya baslamislardi. Merkezi hükümeti destekleyen en ünlü asiret Zülfükari aileleri idi. Bu asiret Zülfikar Han'in oglu ve Zülfikari ailesinin reisi olan Serdar Esaad [2] tarafindan yönetilmekte idi. Merkezi hükümetin destegi neticesinde Zülfikari ailesi güçlenmeye baslayarak sahip olduklari arazileri ve köylerin sayisini artirdi. Zlfükari ailesinin bu isleri bir çok köylü ve çiftçi tarafindan tepki ile karsilanarak köylüler ve agalar arasinda çatismalar patlak verdi.

Cahansah Han Afsar, Kaçar hanedaninin son zamanlarinda Hamse bölgesinin baska bir güçlü agasi olarak bilinmektedir. Cahansah kendine küçük bir ordu kurarak Amir Tuman lakabi almisti. Amir Tuman sahip oldugu orduya güvenerek, Ruslar tarafindan Azerbaycan valisi olarak atanan ve bagimsiz bir hükümet kuran Sücae el-Saltana ile savasa girdi. Süca el-Slatana ile giristigi savasi kazanan Cahansah bölgede yerel hükümet kurdu.

1924'te Pahlevi Hanedaninin iktidara gelmesi yerel hükümetlerin durumu ciddi sekilde zayiflatildi. Riza Han, yerel hükümetlerin ortadan kaldirmasinda kararliydi. Riza Han'a direnin bir çok asiret reisini öldürüldü. Zencan bölgesinde Kaçar Hanedanina mensup olan Darayi ailesi ve Afsar boyuna mensup olan Cahansahlu ve Usanlu gibi aileleri ciddi sekilde zayiflatildi.

Riza Han döneminde de Zülfükari ailesi yönetim ile iyi iliski kurmayi basardi. Zülfükariler, Pahleviler döneminde güç ve nüfuzlarini ciddi oranda artirdi. 20. yüzyilin baslarinda Zülfikari ailesi 200 köye sahip olmasina karsin diger Afsar aileleri ise sadece 250 köye sahip idiler. Zülfikari ailesinin agasi "Mahmud Han Zülfikari" jandarma, emniyet ve diger Devlet mensuplarinin destek ve himayesini kazanmisti. Usanlu, Cahansahlu ve Dara'yi aileleri Mahmud Han Zülfikari ailesine karsi mücadele sürdürüyorlardi. Ancak Eslehedar Basi, Amir Asce, Ziyayilar ve Aminiler gibi bazi küçük aileler de Zülfikarileri desteklemekteydiler.

Milli Hükümetin Kurulus Sürecinde Zencan

10 Eylül 1941 Iran, Müttefikler tarafindan isgal edildi. Zencan eyaletinin de dahil oldugu Iran'in kuzey bölgesi Sovyetler ordusu tarafindan isgal edildi. Ülkeye Sovyetlerin girmesinin ardindan merkezi hükümet çöktü. Merkezi hükümetin çökmesi ile ve Güney Azerbaycan'da Ruslarin yerlesmesi nedeni ile Zancan'da yasayan agalarin bir çogu Tahran'a kaçmak zorunda kaldilar. Bölgedeki sol düsüncelerin güçlenmesiyle birlikte isçi ve esnaf partileri de güçlenmeye basladi. 1941 ile 1944 arasindaki yillarda bir çok isçi ve köylü bu siyasi partilere katildilar.

Bu partilere üye olan insanlarin basinda muhacir adlandirdigimiz kisiler gelmekteydi. Muhacirler bu yeni süreçte çok aktif yer almaya baslamislardi. Muhacirlerin bir sosyal-siyasal olgu olarak dogusu ikinci dünya savasi öncesine gitmektedir. Ikinci Dünya Savasindan önce Güney Azerbaycan'in degisik bölgelerinden bir çok insan, agalarin baskisindan kurtulmak için veya is bulmak hedefi ile Kuzey Azerbaycan'a gidiyorlardi. Kuzey Azerbaycan'da yasayan bu insanlar sol düsüncelerle tanisiyorlardi. Çünkü Kafkasya'da o dönem sosyalist düsünce ciddi sekilde güçlü idi.Kuzey Azerbaycan'a giden insanlar orada sol partilere üye oluyorlardi ve örgütlü çalismayi ögreniyorlardi. Sosyalist ögretisi etkisinde olan bu insanlar feodalizm ve burjuvaziye karsi mücadeleyi kendilerine ilke olarak ediniyorlardi. Ikinci Dünya Savasi sirasinda memleketlerine dönmek zorunda kalan bu insanlar dogal olarak bölgedeki insanlardan farkli bir düsünce sahibiydiler. Yerli insanlar kendilerinden farkli düsünen, degisik bir siyasal düzen isteyen ve feodallere karsi mücadele etmek düsüncesine sahibi olan bu insanlara muhacir (göçmen) adini vermislerdi.

Dr. Nusretollah Cahansahlu, Haziran 1944'te solcu partilerin önünde gelen Tudeh Partisi'nin il baskanligina seçildi. Cahansahlu, Iran'da tutuklan ilk Komünist grubun üyesi olmustu. Iran tarihinde Taki Arani Grubu veya 53 Kisi adiyla taninan bu insanlar Riza Han döneminde cezalandirilan ilk Komünist grup olmuslardi. Bu insanlar 1941 Iran isgalinden sonra savas sirasinda serbest birakilmislardi (Morsedi). Zengin bir aileden olan Chansahlu muayenehanesinde hastalarini bedava tedavi ederdi. Chansahlu'nun bu davranislari halk içinde çok olumlu yanki bulmustu. Nitekim bu davranislarinin sonucu bir çok kisinin partiye üye olmasini sagladi. Cahansahlu ailesine mensup olan Nusretullah, Zülfikari ailesine karsiydi ve bu nedenle Zülfikarilerle ihtilafli olanlar onun çevresine toplanmaya basladilar.

Bu gelismeler karsisinda Mahmmud Han Zülfikari sag bir parti olarak taninan "Iran Demokratik Partisin"in Zencan Teskilatinin Il Baskanliligina seçildi. Bu dönemden itibaren sol ve sag partilerin yani sira bölgedeki iki güçlü aile ve asiret grubu da karsi karsiya geldiler.

Mahmmud Han Zülfikari, halkin dini inançlarindan faydalanarak sol partileri ortadan kaldirilmak istedi. Bu nedenle mitinglerinin çogunu camilerde düzenleyerek din adamlarini kendi etrafinda toplamaya çalisiyordu. Yaz 1944'da Sag partiler sehrin büyük camiinde genis katilimli bir miting düzenlediler. Sag partilerin camiler toplanmasi ile beraber sol partiler de miting düzenlemeye kalkistilar. Sol ve sag gruplarinin arasindaki tartismalar büyüyerek çatismayla sonuçlandi. Bu çatismada bir çok kisi yaralandi. Yaralanan kisilerin içinde sag gruplari destekleyen ve Devlet tarafindan sol gruplari bastirmakla görevlendirilen Zencan kentinin Kaymakam da vardi. Bu olaylardan sonra sehirde yasayan insanlar, Mahmmud Han Zülfikari ve devlete karsi direnislerine hiz verdiler.

Azerbaycan Demokratik Partisi kurulduktan hemen sonra Azerbaycan kentlerinde Tudeh Partisinin il ve ilçe teskilatlari kapatildi ve onlarin yerine ADP'nin il ve ilçe teskilatlari açildi. Bu süreçte Dr. Cahansahlu, Azerbaycan Demokrat Partisinin Zencan Il Teskilat Baskaligina seçildi.

Azerbaycan Demokrat Partisi'nin Zencan Il Teskilatinin açilmasi ile iki grubun arasindaki gerginlik tirmanmaya basladi. Ekim 1944'de Miyana ve Serap kentlerin yani sira, Zencan'da da Azerbaycan Demokratik Partisi'nin üyeleri tarafindan polis ve jandarma karakollarina saldirilar düzenleyip demir yollari, post ve telgraf idarelerini ele geçirildi. Yollarin emniyeti Azerbaycan Demokratik Partisine bagli fedaileri tarafindan saglandi.

Zülfikariler çok miktarda silah Tahran'dan satin alip ve Zencan'daki Mahmut Han'in evinde depolamislardi.Fedailerin en büyük düsmani olan Zülfikari ailesi topladigi silahlarla ve adamlariyla birlikte çevredeki köylere tasinmaya zorlandilar. Mahmut Han Zülfikari'nin adamlari kentten çiktiktan sonra Seker bulak, Kara bota, Kutluk, Kitül, Ali Abad gibi köyleri ele geçirdiler. Zencan çevresindeki köylerde, Mahmut Han adamlari toplanip, geceler fedailere saldirilar düzenlemekteydiler.

Azerbaycan Milli Hükümetin ömür süresi yani 1945-46 yillari arasinda Azerbaycan'in feodalleri özellikle Zencan ve çevresindeki Mahmmud Zülfikari ve kardesleri, Hanbaba Oryadi, Ezet Bey Oryadi, Fathullah Oryadi, Aliyarhan Saeidi, Muhammed Hasan Han (Amir Afsar), Yedullah Begdili (Eslehedar Basi), Nasrollah Mokadem, Sulet el-Saltane ve Mehin Lesker gibi bir çok aga, kendi menfaatlerine göre Milli Hükümete karsi savastilar (Beyani 627).

7 subat 1946'da Azerbaycan Milli Hükümetin verdigi bir karara göre Milli Hükümet karsisinda olan feodallerin yerleri köylülerin arasinda bulundu. Meralar, ormanlar, nehirler ve çayirliklar milli olarak ortak kullanmasi yasalasti. Bu yasaya karsi çikan feodaller savaslarina hiz verip, Merkezi Hükümet tarafindan her sekilde desteklendiler.

Sulet el-Saltane, Dört Oymak (Çahar Oymak) vilayetinin en büyük agasi olarak yaklasik yüz köyün sahibiydi. Ayni zamanda bu aganin ogullarindan birisi Afsar bölgesinin önemli agalarindan sayilan Mehin Lesker'in damadiydi. Mehin Lesker 300 silahli adami varidi ve bir çok eski jandarma memurlarini çevresine toplamisti. Bu iki aga anlasarak Ocak 1945'den itibaren Milli Hükümete karsi savas açtilar. Ancak merkezi hükümet ile olan iletisimleri kesildigi sebebi ile Devlet tarafindan yardim almadilar.Devletten yardim alamadiklari için Fedailer karsisinda çok fazla direnemeyip ilk baharda Zülfikarilere siginmak zorunda kaldilar (Moctehedi, 217).

Feodaller ve Fedayilar arasindaki savaslar kis aylarinda da bütün hiziyla devam etti ve agalarin kaleleri bir bir yikildi. Bu savaslarin sonucunda agalar, bölgeni terk ederek komsu eyalet yani Hamadan'a sigindilar. Bu bölge merkezi hükümetin elinde oldugu için merkez tarafindan her tür yardimin saglanmasi kolay idi. Türklerin daha fazla yasadigi bir bölge olan Hemdan feodalleri gelecekten endiseli olup Milli Hükümetin karsisindan kaçan agalara yardim ettiler. Agalar eski adamlarini ve Kürt bölgelerinden parali asker istihdam ederek binlerce kisini bir yere toplayarak bir ordu düzenlediler (Moctehedi, 220). Kendilerine Partizan adini veren bu ordu Hemedan eyaletine yakin yerlerde özellikle Zerinrud, Keydar ve Bezinerud ilçelerindeki köylere saldirilar düzenleyip güvenligi engellemeye çalistilar.

Sah ordusu tarafindan agalara yardim amaci ile bir çok subay gönderilmisti. Bu subaylarin görevi agalarin adamlarini egitmek, saldirilar düzenlemek ve ayni zamanda savaslara katilmak idi. Merkez tarafindan gönderilen subaylarin bir çogu kötü sonuç ile karsilandilar. Albay Bayindir, Albay Afsar Tus, Binbasi Erdelan, Yüzbasi Islami bu kisilerden birkaçiydi (Nazari, 153). Üstegmen Selami, Tegmen Caberi gibi bu subaylarin bir çogu savasta Fedailer tarafindan öldürülürken Yüzbasi Bahtiyar ve Üstegmen Gulam Hüseyin Begdili gibi subaylar da Milli Hükümet tarafindan rehin alinmislardi (Nazari, 155).

Yüzbasi Timur Bahtiyar bilinmeyen nedenden dolayi Fedailerden kurtuldu ve Milli Hükümetin karsisindaki verdigi mücadeleni devam ettirdi ve bundan dolayi yarbay rütbesine yükseldi (Cami, 387). Daha sonra tuggeneral olarak Iran Istihbarat Teskilatini (SAVAK) kurdu.

Iran ordusundaki askerleri ve subaylarin hepisini Milli Hükümet karsisinda görmek de dogru olmaz. Iran ordusu içinde Milli Hükümeti destekleyen çok asker bulunmaktaydi. Gulam Hüseyin Begdili Nizami Medresesi'ni (Harp Okulunu) ve Tahran Harp Akademisini bitirmisti. Zencan'da yasayan Begdili ailesine mensup olarak Yedullah Begdili (Eslehedar Basi) kardesi ogluydu. Ancak Iran Komünist Partisinin önemli isimlerinden olan Abdulsemet Kambehs [3] ile çok yakin arkadasligi vardi ve yüzbasi rütbesiyle Fedailerle katildi (Nazari, 156). Daha sonra 12 Aralik 1946'da bir çok fedayi gibi Baku'ye siginmak mecburiyetinde kaldi.

Milli Hükümete karsi olan asiret ve toprak agalarinin yani sira bir çok aile ve asiret reisi de bu hükümeti desteklemekteydiler. Bu ailelerin önünde Dr. Nusratollah Cahansahlu'un ailesi olan Cahanslu ailesi varidi. Bir diger aile ise Usanlu ailesiydi. Gulam Hüseyin Han Usanlu, Usanlu asiretinin reisiydi. Gulam Hüseyin Han kendi bölgesindeki Afsarlarin baska bir agasi olan Amir Cahansah Han ile savasip onun Hasan Han adinda bir oglunu oldurmustu. Bu olaydan sonra bölgeden kalamayan Gulam Hüseyin Han, adamlariyla birlikte Gilan Bagimsiz Cumhuriyete (1920) katilmisti. Çahansah Han da adamlari ile birlikte Devlet ordusunun yaninda yer alarak bu Cumhuriyete karsi savasmisti. Cahansah Han'in ölümünden sonra Gulam Hüseyin Han kendi bölgesine geri dönmüstü. Ancak iki ailenin arasindaki ihtilaf yine de devam etmisti. Nihayet Milli Hükümet döneminde Gulam Hüseyin Han ve diger iki kardesi, 400 kisiyle birlikte Fedailere katilmisti. Gulam Hüseyin Han, Milli Hükümet döneminde binbasi olarak Zencan Jandarmasinin bas komutan olmustu.

Emir Hüsro Darayi (Burhan el-Saltene), Zencan'daki Kacar asireti ve Darayi ailesinin reisiydi. Darayi ailesinin bazisi sair olarak edebiyata ilgi duyarlardi. Emir Hüsro Darayi ilk gazelini Azerbaycan Türk kadinlarina hasretmisti. 1940 yillarinda "Sovyet-Iran Medeni Alâkalar Cemiyeti'nin Zencan il teskilatinin baskani olmustu. Bir müddet Tarim'de hakim naibi olarak görev yapmisti. Bu görev esnasinda bir çok zaman Zülfikari ailesinin zulmünün karsisinda direnmisti. Zülfikari ailesine karsi olan bu sair, Azerbaycan Milli Hareketine katilmisti.

Ahund Muhammed Ali Hüyini bir din adami olarak Zencan'da bir noterdi. Hayatinda bir çok kere Zülfikarilerin, köylülere yaptiklari zulümlerinin karsisinda dürmüstü. 1941'dan sonra Kizil Ordunun Iran'a girmesiyle birlikte insanlari direnmeye tesvik ederek camilerde ve namaz hutbelerinde görüsünü açikça ortaya göymüstü. Milli Hükümet tarafindan agalarin yerlerini köylülerin arasinda bölmesini ve yasalastirilmasini desteklemisti.

Söz ettigimiz ünlü kisilerin yani sira bazi normal vatandaslar da bu olaylarda agalara karsi savastilar ve bir çok insan inançlari ve düsünceleri dogrultusunda mücadele edip öldüler. Genç sair Saeid Vaziri köylülerin özgürlügü dogrultusunda agalarla savasip canlarini feda eden vatandaslardan birisidir.

Gulam Yahya Danesiyan Milli Hükümetin kurulusundan sonra Miyana ve Zencan fedailerinin bas komutani olarak seçildi. Gulam Yahya tarafindan Hidayet Hatemi, Hasan Nazari, Yusuf Mortezevi ve Mehmet Ali Ramtin gibi bir çok subay agalar ile savasmak için bölgeye gönderildi.

Zencan bölgesinde adlanan Hamse ve Dört Oymak ilçelerin büyük bir kismi fedailerin konturlundaydi. Ancak feodallerin saldirilari nedeniyle sinirlarin emniyetini saglamak için milli ordunun, Fedailerin ve Kizilbaslarin büyük bir kismi bölgedeki köyler ve kasabalarda yerlestirilmisti. Fedailerin bölgedeki dagilimini su sekilde özetlemek mümkündür: Hamse deki Kiydar kasabasinda 100 kisi, "Karafs" ve "Kara kos" ta 250 kisi, "Yeni Kent"te 100 kisi, "Pirmerzban" 50 kisi, "Mehmet Halac" 55 kisi, "Halab" 50 kisi, "Tuz kent" 150 kisi, "Engoran" 40 kisi, Dört Oymak ilçesindeki "Kizilca" 150 kisi, "Vezras" 100 kisi, "Eyvanek" 50 kisi, "Çesin" 20 kisi, "Sancud" bir bölük, "Helasku" bir bölük, "Celal Köyü" 10 kisi, "Naein Bulak" 35 kisi, "Mola Piri" 25 kisi, "Arabsah", "Arpa Çayi", "Çenku" ve "Maden" de bir er 40 kisi (Beyani 599).

Milli Hükümet ve feodaller arasindaki savaslar devam ederken Sah Ordusunun Süvari Sinifi Bas Komutani Albay Mozefferi tarafindan Mahmut Han Zülfikari yaptigi hizmetlerden dolayi ödüllendirilir ve ona fahri Sultan lakabi verildi. Mahmut Han'a Sultan lakabi verilmesinden bütün yazilarda onun adi Sultan Mahmut Han Zülfikari olarak kayit edilmeye baslandi.

Zencan'in Düsmesi

Haziran 1946'da Milli Hükümet ve Merkezi Devlet arasindaki bir anlasmaya göre Zencan merkezi hükümete devredilecekti. Zencan'in merkezi hükümete devredilmesine karsi Zencan nüfusunun bir çogu direndiler. Bu insanlar agalarin tekrar bölgeye gelmesini ve zulümlerin tekrar baslamasindan endiseli idiler. 16 Haziran 1946'da on binlerce Zencanli kentte büyük bir miting düzenlediler. Bu insanlar anlasmanin her iki tarafina da telgraflar göndererek jandarmanin ve agalarin tekrar bölgeye girmesine izin veremeyeceklerini bildirdiler.

Dönemin Basbakani olan Kavam bu telgraflarin cevabinda yeni meclisin açilisindan hemen sonra ilk olarak Zencan'i Azerbaycan'a katilmasini saglayan yasanin çikartilmasinin sözünü verdi. Mozeffer Firuz Devlet tarafindan bu anlasmayi imzalayan kisi de, agalarin bir daha Zencan topraklarina girmemesine dair bir yazili taahhüt verdi. Bu taahhüde göre bu agalarin yitirdikleri topraklarin fiyati Devlet tarafindan ödenip bu kisiler Tahran'da yerlesme mecburiyetinde oldular. Anlasmaya göre bölgenin güvenligi 600 kisilik bir yeni polis teskilati tarafindan saglanacakti. Bu teskilatta görev alan kisilerin yarisi merkezden gönderilen koruma güçleri ve yarisi da yerel fedayi güçlerden olusacak idi.

Azerbaycan Eyalet Encümeni Kasim 1946'da Zencan'in bosaltmasina ve merkezi Devlete verilmesine karar verdi. Köyler birer birer Fedailerden bosatildi. Güvenligi saglayan kisiler silahlarini Tahran tarafindan gönderilen memurlara biraktilar. Zencan bosaltma talimati verildigi zaman Usanlu ve Cahansahlu asiretlerinin silahli kisileri silahlarini vermeyip Zencani terk ettiler. 150000 kisinin yasadigi bir bölge, devlete bos yere güvenip böylesine kolay sekilde teslim edildi. Ancak devlet sözünü tutmadi. Bosaltilan köyler agalarin adamlari tarafindan yagmalandi.!

Kasim 1946'da Zencan Eyaleti, Tahran ordusu tarafindan kusatildi. Zencan'in kusatilmasinda agalarin büyük bir etkisi oldu. Devlet arsivlerine göre, 22 kasimda devlet ordusunun talimatina dayanarak fedailer tarafindan bosaltilan köyleri ele geçirmek ve ordunu güneyden desteklemek görevi agalara verilmisti. 25 kasimdan itibaren Zülfikarinin milisleri Yeni Kent ve Haleb'den ve Yemini, Amir Afsar ve Eslehedar Basi'nin milisleri Köseler ve Papayi köylerini ele geçirip Zencn'a yönelik saldirilarini devam ettiler. Bu milisler Bicar garnizondaki askerler tarafindan desteklendiler (Beyani 600).

Zencan harekatinda sadece bölgedeki feodaller degil Ardebil agalari da devlet ordusunu desteklediler. Bu kisilerin içinde en önemlisi Vakili Ardebili ve ogullari di. Bu agalara bagli olan Sahseven asiretinin mensuplari, Halhl kentinin çevresindeki köylere saldirilar düzenlediler ve bazi kisimlari ele geçirdiler (Beyani 629)

Zülfikari'nin adamlari ayni zamanda ordunun subaylariyla birlikte çalismaga baslamislardi. Bu kisilerin içinde, Ali Derami, Amir Aranlu ve Hasim Vekili gibi kisiler parali askerler ile birlikte bosaltilmis yerleri yagmalarlardi.

Albay Bueshagi, Ahen gazetesiyle yaptigi bir röportajda Astakol gibi bazi köylerin Zülfikari'lerin adamlari tarafindan yagmalandigini itiraf etmis ve bunun gibi yagmalari agalarin savas harcamalarinin karsilamasi için dogal olugunu belirlemisti (Cami 408). Rahe Pirozi gazetesinin haberine göre Zencan köylerinden yagma olunmus ve Tahrana gönderilmis bir halinin içinden küçücük bir bebek bulunmasi bu yagmalarin acimasica yapildigini gözler önüne srmisti. Zencan'da Fedailere ait en az 200 ev yagma olundu ve degerli esyalar Zülfikarilere ait oldugu gerekçesiyle zapt edildi. Ahund Muhammed Ali Hüyini, Azerbaycan Demokratik Partisinin üyesi olmamasina ragmen, sadece Zülfikarilerin zulmüne karsi direnmesine göre evinin ikinci katindan sokaga atilmisti.

Zencan'i ele geçirdikten sonra sanki bu hizmetleri yetmemis gibi Zülfikari, Yemini, Eslehedar Basi ve diger agalarin düzenledigi süvari siniflari 30 Kasim 1945'den itibaren Miyana kentini ele geçirmek için devlete ordusunun yaninda yer aldilar. Zencan eyaletinde yaptiklari gibi Miyana'da da köyleri yagmaladilar (Beyani 630).

Bu kisiler ABD tarafindan ithaf edilmis yeni silahlar ile silahlandirilip 1 Aralik'ta Zengi bölgesindeki daglari ve 3 aralik Kara Bota, Kitul ve Receayin köylerin yagmalayip 13 fedaini öldürdüler (Beyani 631).

Gulam Hüseyin Han, Miyana savaslarinda eski düsmanlarina karisi savasina devam etti ancak Tebriz savasmama talimati verdigi zaman 400 civarinda adamlariyla birlikte Astara kentine giderek Kuzeye Azerbaycan'a sigindi (Beyani 643). Dr. Cahansahlu Milli Hükümet döneminde Tebriz'e gederek Basbakan yardimcisi oldu ve Tebriz Üniversitesini kurdu. Milli Hükümetin çöküsünden sonra Kuzeye Azerbaycan'a sigindilar. Emir Hüsrev Darayi yargilandi, ancak kisa bir dönem hapiste kaldi.

Bu olaylarin sonunda zülüm devam etti ve Zencan tekrar agalarin elinde kaldi. Sultan Mahmut Han Zülfikari bir kahraman olarak devlet tarafindan ödüllendirildi. Onun yaptigi hizmetler öylesine degirildi ki ünlü din adami olan Ayetullah Kasani tarafindan begenildi. Bu nedenlere göre 1979'daki Islam Devremindin sonra hiç kimse onunla isi olmadi.

Mahmmud Han Zülfikari ve Timur Bahtiyar (Aralik 1946, Zencan)


Read more! posted by <21 Azer> | 12:03 PM
Azərbaycan Milli HökümətiAzerbaycan Demoqrat Firqesi
21 Azer - 1945-1946 South Azerbaijan (Iran)
سؤزوموز-بلاگ اسپات
سؤزوموز-پرشين بلاگ









email
archives
Photo Albums
پيشه ورى: يازيلار -نوشته ها
توركجه مقاله لر
مقاله هاى فارسى
English Articles
عكس- فيلم-راديو
سندلر-اسناد
كتاب شناسى
دئموقراتلار-دموكراتها
صفرخان قهرمانى
پان ايرانيست-دؤولت گؤروشو:ديدگاه پان ايرانيستى-دولتى
Counters
Rent Movies Online